Sizin en hayırlınız, Kur'ânı Kerim'i öğrenen ve öğretendir.
Hz.Muhammed(s.a.v)
Kur'an'ı hakkıyla okumanın anlamı, onu yaşamak ve sanki yaşayan Kur'an olmak demektir. Bu anlamda şuurlu bir Kur'an okuyucusunun, Kur'an okumanın mana ve ehemmiyeti hakkında bilmesi gereken bazı önemli mes'eleleri ve uygulamada dikkat etmesi gereken hususları nazarı dikkatinize arz ediyoruz;
Kur'an-ı Kerim Okumanın Fazileti:
Cenab-ı Hakk'ın kelâmı olan Kur'ân'ı okumak çok faziletli bir ibadettir. Hattâ İbnu'l-Cezerî; selef âlimlerinin Kur'ân okumayı (nafile) ibadetler içerisinde birinci sıraya koyduklarını ifade eder. (en-Neşr, 1/3).
Nitekim Kur'ân'da bu hususa vurgu yapılmıştır: "Allah'ın Kitabı'nı okuyanlar, namaz kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir ticaret umarlar." (Fâtır, 35/29)
Allah Resûlü(s.a.v.) Kur'ân okumanın fazileti üzerinde durmuş ve bunu fiilen uygulamıştır;
"ümmetimin en faziletli ibadeti, Kur'ân okumaktır." (Münavi, Feyzu'l-Kadir 2/44)
"Allah evlerinden bir evde, Allah'ın kitabını okumak ve aralarında müzakere etmek için toplanan kimselerin üzerine sekine iner, onları rahmet kuşatır, melekler etraflarını sarar ve Allah onları kendi katında bulunanlara överek anlatır." (Ebû Davud, Vitr 14)
Bediüzzaman hazretleri, Nur Risalelerinin muhtelif yerlerinde, Kur'anın mezkûr meziyetleri ve hasiyetlerine binaen, aşağıda yazılı veçhile tafsilatlı açıklamalarda bulunmuştur. Bunlardan birkaç tanesini buraya derç ediyoruz:
…Kur'anın herbir harfi, hiç olmazsa on sevabı ve on hasenesi olması ve on meyve-i bâki vermesi, hattâ bir kısım âyâtın ve surelerin herbir harfi, yüz ve bin ve daha ziyade meyve vermesi ve mübarek vakitlerde her harfin nuru ve sevabı ve kıymeti ondan yüzlere çıkması.. (Asa-yı Musa 132)
Kur'an-ı Hakî;m'in herbir harfinin bir sevabı var, bir hasenedir. Fazl-ı İlahî;den o harflerin sevabı sünbüllenir, bazan on tane verir, bazan yetmiş, bazan yediyüz (âyet-ül Kürsî; harfleri gibi), bazan binbeşyüz (Sure-i İhlas'ın harfleri gibi), bazan onbin (Leyle-i Berat'ta okunan âyetler ve makbul vakitlere tesadüf edenler gibi) ve bazan otuzbin (meselâ haşhaş tohumunun kesreti misillü, Leyle-i Kadir'de okunan âyetler gibi). Ve o gece bin aya mukabil işaretiyle, bir harfinin o gecede otuzbin sevabı olur anlaşılır. İşte Kur'an-ı Hakî;m, tezauf-u sevabıyla beraber elbette müvazeneye gelmez ve gelemiyor. (Sözler 346)
Kur'an-ı Hakî;m'in nass-ı hadî;s ile herbir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir. Ramazan-ı Şerifte herbir harfin, on değil bin ve âyet-ül Kürsî; gibi âyetlerin herbir harfi binler ve Ramazan-ı Şerifin Cum'alarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadir'de otuzbin hasene sayılır.
Evet herbir harfi otuzbin bâki meyveler veren Kur'an-ı Hakî;m, öyle bir nuranî; şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki; milyonlarla o bâki meyveleri, mü'minlere kazandırır. İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki: Bu hurufatın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasarette olduğunu anla! (Mektubat 402)